Makalelerin iceriginden, editörlügümüz veya dernegimiz sorumlu degildir.

Freitag, Dezember 22, 2006

Serdar Turgut / Aksam

Kriz tedirginliği

Türkiye’nin başaracağı çok iş var ve motor güç de iş dünyası olacak. Yeter ki siyaset, krizleri ile engelleyici rol oynamasın.

İşte bu nedenle bu gazete serbest rekabeti, piyasa ekonomisini, hür girişimciliği ve Avrupa Birliği’ni destekliyor, desteklemeyi de sürdürecek. Çocuklarımızın geleceğinin o ortamda iyi olacağına inanıyoruz...

Erken seçim ve sine-i millete dönüş konularında tavrını netleştirmeye çalışan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iş dünyasının ise anlamlı sessizlik içinde olduğu yorumunu yaptı.İş dünyasının hem tedirgin hem de anlamlı bir sessizlik içinde olduğu doğrudur. İş dünyası 2007 yılında seçim, cumhurbaşkanlığı meselesi gibi konularda siyasi kriz çıkması ihtimaline karşı son derece tedirgindir. İş dünyası zaten globalleşen dünyada büyük baskılar altında ve büyük rekabet koşullarında iş yapmaya çalışmaktadır. Bu dünyanın istediği en son şey; siyasi düzeyde yaşanabilecek aksamalardır.

İş dünyası bu ülkenin geleceğini kurma işine çoktan soyunmuş durumda. Gelecek kuşaklar için büyük yatırımlara ve ortaklıklara gidilmiştir. Cesurca atılan bu adımların olduğu dünya da çok kırılgandır. Tayland’da yaşanan olaylara bir bakın; orada hükümetin serbest piyasaya müdahale eden bir tavır sergilemesi, ülke ekonomisini bir anda tehlikeye atmıştır. Büyük miktarda sermaye çıkışları yaşanmış ve hükümet bir günde kararlardan geri dönmüştür.

Türkiye’de de bir Anayasa fırlatılması olayıyla yaşananları iyi hatırlayan iş dünyası, siyasi düzeyde çıkabilecek bir karışıklığa hiç yumuşak bakamıyor ve gayet tabii ki anlamlı bir sessizlik içinde.Ancak ileride olabilecek bir siyasi krizin şu andaki tedirginliği bile piyasalara son derece olumsuz yansımıştır. Ülkenin makro dengelerine bakıldığında belki bir kriz görünmüyor olabilir ama yakın çevrenizde son zamanlarda iş aramaya çalışan bir tanıdığınız varsa ülke ekonomisinin durumunu ona sormanızı tavsiye ediyoruz. İş bulmak son günlerde gittikçe daha fazla zorlaştı. Anayasa fırlatılmasıyla başlayan krizde de en büyük darbeyi yiyenler ülkenin eğitimli, mesleğe sahip insanlarıdır. Birçok kişi işsiz kalmış ve hayatları alt üst olmuştu. Şimdi de iş bulmak neredeyse imkansız.

Halbuki bu ülkenin işadamlarının büyük projeleri ve hayalleri, Türkiye’yi ileriye taşıyacak potansiyelleri de var. Gençler bunu anlıyor ve bu yüzden siyasetten soğuyorlar. Çünkü siyaset kriz çıkarma kaynağı olarak görülüyor.Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin ne kadar hayati önemde olduğunu görmek de gerekiyor. Türkiye’nin iş dünyası Avrupa Birliği üyeliğine çoktan hazırdır ve gelecek planları da buna göre yapılmaktadır. İş hayatına yeni atılan Türk insanı da bu gerçeği net olarak görmektedir. Türkiye’nin başaracağı çok iş var ve motor güç de iş dünyası olacak. Yeter ki siyaset, krizleri ile engelleyici rol oynamasın.

İşte bu nedenle bu gazete serbest rekabeti, piyasa ekonomisini, hür girişimciliği ve Avrupa Birliği’ni destekliyor, desteklemeyi de sürdürecek. Çünkü çocuklarımızın geleceğinin o ortamda iyi olacağına inanıyoruz...

Keine Kommentare: